Burcu Tatlıses Röportajı

– Güzel Kokuyorum, Uzaklaralbümleri, arada tekliler ve sonolarak Olmazların Kızları… Müziğinizbugünekadar hangiduraklardangeçti sizce? İlk dönemkimüzikal yalınlığahafifelektronik dokunuşlardaeklendi.
– İçinde bulunduğum zaman, bendeki yansıması, dinlemekten hoşlandığım müzik, yazdığım şarkı beni bir yerlere sürüklüyor. Hadi bakalım şimdi biraz elektronik müziğe doğru evrilelim diye düşünmüyorum mesela. Olmazlarım vardı bir süre, mesela söz ettiğiniz elektronik öğeler, müziğime kesinlikle dokunamaz derdim. Artık ne hissediyorsam ve nasıl istiyorsam öyle yapıyorum. Beklentiler aleminden sıyrıldıkça insan, kendi iç aleminde daha özgür seyahat ediyor.

– Olmazların Kızları bize ve dünyayane söylüyor?
– Ben toplum olarak bizi yaralayan durumlardan, kayıplardan, acılardan pek söz edemiyorum sağda solda, o serzenişler, sosyal medyada adeta bir yarışa dönüşen acıları paylaşma söylemleri bana samimi gelmiyor, öfkeleniyorum da. İçimde birikiyor bir şeyler. Sanırım Olmazların Kızları o birikimin dışa vurumu oldu. Üstünde çok düşündüm, çok ince bir çizgide gidip geldim. Çok sert duygularım olan bu durumun süzülmüş hali böyle oldu nihayetinde. “Olmaz!” diyenlere karşı olmayanı olduran kadınlar için bu şarkı. Şarkıdaki gibi “Yıldızları yakan kadınlar”a yani. Yüreğimdendir, kabul buyursunlar.

TÜM DÜNYA BİR ANDA AYNI DERTTE BULUŞTUK

– İçinde bulunduğumuz salgın günleri size neler düşündürüyor ve hissettiriyor?
– Kötü bir rüyadaymışım gibi hissediyorum sık sık. Sanki birden uyanıp her şeyin yolunda olduğunu görecek ve herkese rüyamdan söz edecekmişim gibi geliyor. Ama ne yazık ki çok sert bir gerçekliğin içinden geçiyoruz. Dünya hali zaten çok zor, savaşlar, ekonomik sıkıntılar, birbirini anlamaktan uzak düşmüş insanlar, tahammülsüzlük, öfke, pamuk ipliğine bağlı umutlarımız. Pek pembe bir tabloyu yaşamıyoruz uzun zamandır ama böyle bir durum hepimiz için çok farklı. Bir anda aynı dertte ortaklaştık tüm dünya olarak. Çok ürkütücü ama bir yandan da hayatın anlamı ve kapılıp gittiğimiz sanal gerçeklerimizi sorgulamak için bir fırsat olabilir bu gri zamanlar.

DERİN POP TABİRİNİDÜŞÜNECEĞİM!

– Rock desek değil, pop desek değil türünüz, jazzy tatlar da barındırıyor ama… Ben ‘derin pop’ diyorum!
– Derin pop ilk defa müziğimi tanımlamak için kullanıldı, üzerinde düşüneceğim. (Gülüyor) Tür ismi koyamıyorum, soran olursa Burcu Tatlıses müziği diyorum. Yarın sadece elektronik altyapı üzerine kurguladığım bir şarkıyla çıkabilirim ortaya, diğer gün kendi sesimi kendime enstrüman yapıp başka bir şey söyleyebilirim. Ama hepsinde ortak olan şey galiba, sözün müziğini yapıyor olmam. Önceliğim kelimeler. Bir şarkıcı değilim, her şarkıyı çok iyi söyleyemem, kendi hikayelerimin ve şarkılarımın anlatıcısıyım. Benim şarkılarımı da kimse benim gibi söyleyemez. (Gülüyor)

KAYNAK: SABAH