Şarkıcı Çağrı Röportajı

 Şarkıcı Çağrı Röportajı

Ünlü isim olan Emel Müftüoğlu nun kızı ve aynı zamanda oyunculuk ile şarkıcılık yapan Çağrı Sabah Gazetesi Cumartesi ekine çarpıcı açıklamalarda bulundu. Geçen hafta yeni single ını çıkaran Çağrı gerek kendisi gerekse kariyeri hakkında samimi demeçlerde bulundu.

 İlk tekliniz Kapıyı Kapat 90’ları anımsatanbir şarkıydı. Dip ise çağdaş düzenlemesive yorumuyla farklı bir şarkı olmuş. Bu değişim bilinçli bir tercih mi?
– İki şarkı arasında 10 yıl var. Dünyada ve ülkemizde müzik adına çok şey değişti. Biz de günümüze uygun, modern soundda yeni bir şeyler yapmak istedik. Ama iki şarkının da hissi çok farklı değil. İkisi de duygusal ama aynı zamanda isyankar şarkılar aslında.

– Salgın nedeniyle dijital müzik dinleme rakamları bu kadar düşükken Dip’i yayınlamakta tereddüt ettiniz mi?
– Tabii ki dezavantajları olduğunu biliyorduk ama bir şekilde de hayat devam ediyor. Dip’i yılın ilk günlerinde çıkarmayı planlamıştık fakat 2020 başladıktan sonra felaketlerin ardı arkası kesilmedi. Sonra da malum Covid-19 salgını başladı. Karantina sürecinin ne kadar uzayacağını öngöremediğimiz için şarkıyı çıkarmak için daha fazla beklemek istemedik.

– Şarkının düzenlemesinde son yılların öne çıkan isimlerinden Ozan Bayraşa imzası var. Sizi ileride birlikte başka çalışmalarda da birlikte görecek miyiz?
– Ozan’la çalışmaktan çok mutluyum. Müzik anlatışlarımız çok benziyor. Kendisi sadece aranjörüm değil aynı zamanda yapımcım. Onunla çalışmaya devam etmek istiyorum.

Sezen Aksu dan Manevi Destek

– Şarkının söz ve müziği Sezen Aksu imzalı. Şarkı size özel mi yazıldı?
– Sevgili Sezen Aksu’nun yapmış olduğu şarkıları dinlerken bu şarkıyı çok sevdim, çok istedim. O da bana armağan etti. Şarkının dilini ve duygusunu kendime çok yakın buldum. İnşallah siz de seversiniz.

– Sezen Aksu ile nasıl bir ilişkiniz var? Müzikal anlamda size yol gösteriyor mu?
– Hayat mottosu zaten müzikle uğraşan herkese yardım etmek olan biri. Elini uzatabildiği herkese yardım etmekle tanınıyor. Benim en büyük şansım çocukluğumdan beri kendisinin yakınında olmak. Bugüne kadar hep çok büyük manevi desteğini duydum.

– Şarkının sözlerinde geçiyor… Bu dünya yalan mı?
– Keşke bilsem, inşallah değildir.

Annemin Zevkine Güveniyorum

– Anneniz Emel Müftüoğlu’nun müzik kariyerinizi şekillendirmede katkısı oluyormu? Yoksa sizi özgür mü bıraktı?
– Yaptığım işleri gerçekten beğendiğini düşünüyorum çünkü beğenmediğinde açık açık söylüyor. Fikirlerine çok saygı duyuyorum ve zevkine çok güveniyorum. O yüzden de onun beğenmediği bir şeyi yapmak istemem.

– Emel Müftüoğlu müzikseverlerin gözündeçok değerli, özel bir sanatçı. AnneEmel Müftüoğlu nasıl biri?
– Ben sevgimi ifade etmekte çok başarılı biri değilim. Burada iki-üç cümle ile annem hakkındaki düşüncelerimi anlatabileceğimi sanmıyorum ama kısaca bir insanın sahip olabileceği en iyi anneye sahibim.

– Pop müziğin bir dönemine isimlerinialtın harflerle yazdırmış sanatçılarınarasında büyüdünüz. Bize biraz o dönemianlatır mısınız?
– Bana çok şanslısın dediklerinde neden bahsettiklerini anlayamayacak kadar küçük yaştaydım. Hep müzik yapmak istememin altında büyük ihtimalle bu kadar çok müzik insanıyla zaman geçirmiş olmam yatıyor olabilir.

Hayata Sarılacağım

– Karantina günlerini nasıl geçiriyorsunuz? Köpeğiniz sürekli birlikte olmanızdan memnun mu?
– Karantinada kendimi müzik adına geliştirmek için gitar çalışıyorum ve spor yapıyorum. Kitty benden memnun mu sorusu ise beni aşıyor, bunu ona sormamız lazım. Ama anladığım kadarıyla dışarıya çıkamamaktan mutsuz.

– Karantina günlerinde birçok kişi iç hesaplaşmalara girdi. Siz ileriye dönük olarak kendinizle ilgili kararlar aldınız mı?
– İleriye dönük karar alma ihtimalim çok yok çünkü maalesef şu an hiçbirimiz önümüzü göremiyoruz. Ozan Bayraşa ile Dip’in aranjesini bitirdikten sonra yeni bir şarkıya başlamıştık. Bir aksilik olmazsa onu bitirip çıkarmak istiyorum. Her şeye rağmen hayat devam ediyor ve üretmek insana iyi geliyor. Teknolojinin sunduğu imkanlara şükrediyorum. Yemek yapmak, yabancı dil öğrenmek ya da bir enstrüman çalmak… Kimin neye ilgisi varsa bu zorlu süreci bu şekilde değerlendirebilir ve avantaja çevirebilir diye düşünüyorum.

– Sizce salgın sonrası bizi nasıl bir hayat bekliyor?
– Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak bence. Ama bize böyle öğrettiler. “Bütün karanlıkların sonunda bir ışık vardır” dediler. Bunun için karamsarlığa kapılmadan bütüm enerjimle hayata sarılıp, çok çalışacağım.

Oyun Oynamayı Seviyorum

– Müzik dışında nasıl bir hayat yaşıyorsunuz? Başka ilgi alanlarınız var mı?
– Çocukluğumdan beri spor yapıyorum. Salgından önce kickbox’a başlamıştım. Oyun oynamayı çok severim. PlayStation, Xbox ve Wii’deki oyunların çoğunu seviyorum. Bu oyunlar sayesinde müzik ve birçok spor dalı hakkında fikrim de oldu, mesela golf gibi.


Yorum Yap