Ozon terapisi nedir? Nasıl Yapılır?

Atmosfer katmanında bulunan ozon gazı, güneşin yüksek güçlü, ziyanlı ışınlarına karşı bir kalkan vazifesi görürken, dezenfekte edici özelliğinden ötürü suların temizlenmesi üzere endüstrideki birçok süreçte kullanılıyor.

Sıhhat alanında özel jeneratörlerde saf oksijenden üretilen bu gaz, güçlü okside edici özelliğe sahip olduğu için tıpta da ozon terapisi halinde kullanıyor. Ozon terapisi, insan bedenindeki mikroorganizmaları yok ederken, toksinleri de nötralize ediyor.

OZON TERAPİSİ NEDİR VE NASIL UYGULANIR?

Oda sıcaklığında gaz formunda olan ve üç oksijen atomundan oluşan ozon (O3), bir molekül ve oksijenden (O2) daha yüksek bir güç taşıdığı için tıpta tedavi sistemlerini destekleyecek uygulamalara dönüştürülüyor.

Ozon terapisi ismi verilen bir teknikle ozon gazı, bedendeki pek çok hastalığın tedavisinde faal bir rol oynayabiliyor. 19. yüzyılın sonlarında Alman tabipler tarafından geliştirilen ve daha sonra Avrupa ve Amerika’da süratle yaygınlaşan bu yol, günümüzde dünyanın birçok ülkesinde kullanılıyor.

Ozon terapisi, özel jeneratörlerde saf oksijenden üretilen ozon gazının uzman tabip nezaretinde tedavi edilecek bölgeye enjeksiyon formunda uygulanan bir yardımcı tedavi usulüdür. Ozon gazının bedene girmesiyle birlikte hücre içi bağlantı düzenlenebilir, bağışıklık sistemi güçlenebilir, iltihaplanma azalabilir ve toksinler temizlenebilir. Bilhassa enfeksiyonlar, damar tıkanıklıkları, yara uygunlaşması ve romatizma hastalıklarının tedavisinde ozon terapisinden sıklıkla yararlanılıyor. Kanser hastalarına da uygulanabilen ozon terapisi, kemoterapi ve radyoterapi üzere tedavilerin yan tesirlerini azaltıyor ve hastaların ömür kalitesini artırabilir.

OZON UYGULAMASI PEK ÇOK HASTALIĞIN TEDAVİSİNDE KULLANILIYOR

Ozon terapisi, hakikat dozda ve prosedürle uygulandığında epeyce inançlı ve tesirli bir tedavi yoludur. Mevzuyla ilgili açıklama yapan Yaman Cerrahi Tıp Merkezi uzman doktorlarından Dr. Ethem Akkol, bu uygulamanın pek çok hastalığın tedavisinde kullanıldığını belirterek bu sıhhat problemlerini şöyle sıraladı:

· İmmun dengesizlikler, bağışıklık sisteminin düzenlenmesi ve immun yetmezlik

· Hepatit B, Hepatit C, Herpes Zorter ve Herpes Simplex

· Kanser

· Anti-aging

· Diyabet

· Diş hastalıkları

· İskemik ağrılar

· Kronik yorgunluk

· Bel fıtığı

· Saç dökülmesi

· Romatizmal rahatsızlıklar

· Miyom ve sistemsiz adet kanamaları

· Nörolojik hastalıklar

· Bakteri ve mantar enfeksiyonları

· Deveran sistemleri bozuklukları

· Migren

Dr. Ethem Akkol

KRONİK HASTALIKLARIN DÜZGÜNLEŞME SÜRECİNİ HIZLANDIRIYOR

Ozon terapisi, bedende oksidatif gerilimin arttığı durumlarda antioksidan sistemleri destekleyerek hücre içi irtibatı düzenliyor. Yangısal (enflamatuvar) süreçleri azaltabilir. Kan hücrelerinin oksijen taşıma kapasitesini ve kan akışkanlığını artırdığı için oksijen yetersizliğine bağlı gelişen hastalıkların da güzelleşmesinde aktif bir rol oynuyor.

Damar genişletici tesiriyle damar tıkanıklığı riskini azaltan tedavi, yağ hücreleriyle etkileşerek bölgesel yağ yakımına yardımcı oluyor. Kan şekeri düzeyini düşürebilir ve eklem ağrılarını hafifletebilir. Kronik hastalıkların düzgünleşme sürecini hızlandırmakta tesirli.

YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRIYOR

Ozon terapisi, bedenin kendi kendini uygunlaştırma düzeneğini harekete geçirerek hastalıklara karşı direncini artırabilir. Metabolizmayı uyararak hücrelere oksijen desteği yaptığı için de kanserli hücrelerin yok edilmesi hedefiyle yardımcı bir metot olarak uygulanıyor. Sirkülasyon ve teneffüs sistemi rahatsızlıklarının tedavisinde de tercih edilen ozon terapisi, bilhassa şeker hastalarının ayak bölgesinde meydana gelen ağrı ve uyuşma semptomlarını azaltıyor.

Kandaki oksijen seviyesini artırdığı için rahat teneffüsü destekliyor. Saç köklerini kuvvetlendirerek saç dökülmelerini engelleyebilir. Bedendeki tüm sistemleri destekleyen ozon terapisi seansları ortalama 15 ila 20 dakika sürüyor. Uygulama tipi, mühleti ve uygulama yapılan bölge, rahatsızlığın çeşidine nazaran farklılık gösterebiliyor. Bu terapi, sıhhat sıkıntılarının giderilmesinde olduğu kadar ömür kalitesinin artırılmasında da epey tesirli.