Pelin Akil Röportajı

 Pelin Akil Röportajı

Pelin Akil: Eşim Benden Yaratıcı

Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisinin oyuncu kadrosuna bu sezon katılan başarılı oyuncu Pelin Akil Sabah gazetesi Günaydın ekine çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte o röportaj:

EDHO’ takip ettiğiniz bir dizi miydi?
Açıkçası değildi ama işe başlayacağım belli olduktan sonra hem karakterleri tanımak, hem de dili anlamak için internetten izlemeye başladım ve ben de kaptırdım kendimi. Senaryosu, karakterler arasındaki ilişkiler, dönüşümler o kadar kuvvetli ki, kendinizden illaki bir şeyler buluyorsunuz. Böyle bir işte olmak ayrıcalık. ‘İyi ki buradayım’ diyorum.
Sizi etkileyen ne oldu?
‘Bahar’ı yapımcımızın ve senaristimizin gözünden dinlemek için görüşmeye gittim, ‘Bahar’ı dinleyince büyülendim. Gücü acısından daha kudretli bir kadın. Çok da akıllı, sürprizleri olan biri. ‘Bahar’ı dinlerken bir an önce sete çıkıp oynama isteğiyle dolmuştum. ‘Bahar’a aşık oldum.

Çekimlerde başınıza silah doğrultuldu. Zorlandınız mı?
‘Bahar’; ölüm anında bile “Bana dokunmayın, öldürecekseniz öldürün ama bana dokunmayın” diyor. Dokunulması ölümden beter onun için. O karakterin korkusunu, ‘kafasına silah tutulsa nasıl tepki verir’ diye düşünmek zorlamış olabilir belki biraz beni.
İkizlerden sonra daha sakin biri mi oldunuz?
Öyle oldu. Çok uykusuz olduğum dönemlerde bir ikiz annesine rastlamıştım, “Ne zaman rahatlayacağım?” diye sormuştum. “Seni üzmek istemem ama her gün yine zor olacak ama bu zorluklar hep değişecek” demişti. Öyle gerçekten. Daha sabırlı oldum ama sakin oldum mu; o an ne fırtınalar kopuyor içimde Allah bilir.

İkizlerle ilişkiniz nasıl?
‘Baba baba’ diye uyanıyorlar ama günün sonunu anneyle bitiriyorlar. Tüm o bahsettiğim yorgunlukları, içimdeki fırtınaları, kriz anlarını bir kenara bırakalım. Hayatımın en güzel anları, bir ‘annem’ diyorlar, kucağıma koşuyorlar, yanağıma buse konduruyorlar ya, dünya duruyor. Ağlasınlar, bağırsınlar, ömrüm boyunca gece odalarından boş biberonlarını alıp çıkmaya razıyım. Dünyanın hiçbir mutluluğu evlatlarının o kokusunun yerini alamaz.

EŞİM BENDEN YARATICI

Eşinizle birbirinize vakit ayırıp sürprizler yapıyorsunuz hep. Romantik bir çift misiniz?

Her zaman. Küçük sürprizlerle, genelde Anıl o konuda daha yaratıcı, bu yoğun zamanlarımızda birbirimizi şarj ediyoruz. Sonra kaldığımız yerden devam. Birbirimizi bırak, kendimizi bile unuttuğumuz zamanlar olmuyor mu, çok oluyor. Ama böyle de güzeliz, bu da başka bir biz.
Evlilik, aşkı nasıl değiştirdi?

Çağ atlama, başka bir şeye dönüştü ama olumsuz bir duygu değil. Çocuklara yoğunlaştık tabii doğduklarından beri çünkü rol çaldılar ama onca koşturmaca içinde bir bakarız birbirimizin gözlerinin içine, anlarız halimizi, hissederiz özveriyi, aşkı hatırlarız, o ilk günkü ‘biz’i. ‘Bu da böyle bir dönem, büyüyecekler’ deriz, şükrederiz. Ben çok aşığım Anıl’a. Hatta çocuklarımızdan sonra daha bir başka. Çünkü babacanlığına, kızlarımızla olan iletişimine şahit olarak beraber yaş almak, tarifi mümkün olmayan duygular benim için.

ANIL HAYATIMDA GÖRDÜĞÜM EN HARİKA BABA

Nasıl bir anne oldunuz?
Üzerime titremesi konusunda annemi eleştirirken ben daha korumacı oldum. Doğdukları ilk günden beri ben ne kadar ilgiliysem Anıl da aynı. Bir keresinde ona en uykusuz, en yorgun olduğum zamanlarda bana yardım ettiği için teşekkür ettiğimde, “Ben sana yardım etmiyorum, ben babalık yapıyorum” demişti. O kadar hoşuma gitmişti ki… Bunun bilincinde olması bana her zaman gurur veriyor. Kızlarla iletişimi gerçekten şahane. Uyanınca bir çocuk, hatta iki çocuk, ‘Baba baba’ diye ağlar mı? Hayatımda görüp göreceğim en harika sevgili ve en içten baba. Her güne şükür sebebim kocam ve güzel kızlarım.

SERT BİR DEĞİŞİM OLDU

İkizlerle hayat nasıl değişti?
Sert bir değişim oldu. Ama çok da güzel oldu. Dünyanın en güzel duygusuymuş ebeveynlik. Çok yoğun ve çetrefilli bir yol. Mutlu olsunlar diye koruyup kollamakla ve tüm sevgimizi vermekle geçiyor zamanımız. Çok kıymetli zamanlar çünkü çok çabuk geçiyor. Kaçırdığım her anları için üzülüyor, yanlarında olduğum her anın tadını çıkarıp aşkla doluyorum.

SENARYODA BİR VİRGÜLÜN BİLE ÇOK ANLAMI VAR

Dizide karanlık bir dünyanın içinde çok naif işlenmiş aile ilişkileri, dostluklar dikkat çekiyor…
Kesinlikle öyle, ilmek ilmek işleniyor senaryo, tekstte her bir virgülün, noktanın, üç noktanın bile bir anlamı var ve oyuncu bunu okurken senaristin dünyasından görebiliyor hikayeyi. Giyilen kıyafetlerin rengine kadar her şeyin bir sebebi var. İzleyici ‘Benim başıma gelse ne yapardım?’ diye empati kurmaya başlıyor. Aile bağları, arkadaş ilişkileri çok sağlam. Çok güçlü bir senaryomuz var, çok hayattan.

‘BAHAR’A AŞIK OLDUM

‘Bahar’ın sizi en çok etkileyen özelliği nedir?
‘Hızır’ onu kurtardıktan sonra arabaya binerken bile üstünü başını şöyle bir silkeleyip öyle kaldığı yerden devam ediyor hayatına. Babasının cenazesinden sonra içi kan ağlarken bile sürekli sürdüğü kırmızı ruju çok şey anlatıyor bence karakteriyle ilgili. Dediğim gibi, aşık olunası bir karakter. Beni bütünüyle çok etkiledi.


Yorum Yap